29 Ağustos 2013 Perşembe
Kalemimin Satır Araları ..
Halkın konuştuğu dilden anlamayan bir lider, diktatörden başka bir şey değildir !
Aşkı bulduysan sorgulama; aşk, sorgu işi değil. Bir bardak suyu içip, o bardağı kırma; unutma, bu son içişin değil.
Bir bardak gibiyim. Kırılmaya müsait, toplanması güç olan .. Bir ses gibiyim. Duyulması kolay, algılanması zor olan .. Ve bir gölge gibiyim. Görünmesi kolay, dokunulması imkansız olan.
Çok değer verme, kırılırsın. Çok sevme, aldatılırsın. Çok güvenme, hep yarı yolda bırakılırsın .. !
.. OLSAM
Susmanın anlamını kimse bilemez. Konuşmak varken kimse susmayı denemez. Kahkaha atmak varken kimse tebessümden söz etmez. Hazıra konmak varken, kimse yaratıcılığı düşünemez !
Yaşayacaklarım, yaşadıklarımın telafisidir..
Asıl engel, insan zihnine yerleşen önyargılardır ! Bunlar insan zihninde koca bir boşluk yaratır. Ve bu boşluklar, insanda düşünmeyi yoksunlaştırır. Düşünmekten yoksun bir insanın bir hayvandan ne farkı kalır?
Saatim dursa, zaman hiç durur mu? Saat bozuksa, bu zamanın suçu mu?
Üzülmemek için: Hiç gitmeyecek gibi sev ama hiç sevmemiş gibi de bağlanma.
Hayaller yaşanmak için kurulur, hep bir adım ötededir senden. Yaklaşmak için atılan her adımda, yine bir adım uzağındadır. Önce düşlersin lakin çoğu zaman düşlediklerinle kalırsın. Aşkta böyledir. Hayalden tek farkı, attığın tek bir adımla kavuşabilirsin ona. Tek ve ya çift kişilik yaşarsın önce. Sonra o ve ya bu sebeplerle yaşanmışlıklarla öylece kalakalırsın. Hayal gibi başlayan aşk, tekrar hayal olup akarken içine düşlerinde öylece tıkanırsın !
Hayalleri olan insan, asla yalnız kalmaz ..
Sessizce konuştuğum geceler, benim en şiddetli haykırışlarımdı !
Ne bilsin o biber gazının tadını. Bilmez ki sıktığı küçük çocuğun gözyaşını. Kendine sıksa yıkılır; yakar canını. Ne hiddettir bilinmez, görsen sanki bir ortalık azgını.
Bir insana verilebilecek en büyük ders: "Sessizliktir" Bu bazen, bir insanı öldürmekle eşdeğerdir.
Özgürce yaşamanın adıdır: "Mutluluk"
İnsan var, insana, insanlığını unutturan. İnsan var, insana, insan olduğunu hatırlatan.
İnsanın aşkı Allah, yönü kıble olmalı. Yemeği kuran, dili ayet olmalı. Kalp yalnız, onun için atmalı. Dert için sığınağınız yalnız Rabbiniz olmalı.
Sen ve ben diye bir şey yok, biz varız. Sen yoksan bende yokumdur. Eğer ben yoksam, sen bende hiç olmamışsındır.
Uyan artık bu gafletten, uyan! Yarınlar olmadan, çok geç olmadan uyan! Gerçek sandığın hayat başına yıkılmadan uyan! İçini saran korku seni boğmadan uyan! İnanadığın şeyler, seni terketmeden uyan! Ateş seni bulup yakmadan önce uyan! Gündüzün gecen olmadan, güneşin solmadan uyan! Yeniden diriliş olmadan, Sen, sen olmaktan çıkmadan U Y A N !
Bir rüzgar misali ordan oraya esiyorum. Bir an geliyor, nereye eseceğimi şaşıyorum. Bir güneş oluyorum, sonra bir bulut. Güneş olup parlasam mı, bulut olup kaybolsam mı? Ben bilemiyorum..
Başkası olmaya çalışan insan, özgürlüğü elinden alınmış sefil bir köledir.
Umudun olmadığı yerde hayalden söz edilemez. Umutsuz insanın gücü, hayal kurmaya yetmez.
Aşk beş harflidir, hasret sekiz. Aşk Allah, hasret Muhammed'tir. Hayat, çekilmesi zor bir derttir. Direnmek için içten bir salavat getir.
Yalnızlık, kimsesiz kalmak değil kimseye muhtaç olmamaktır. Ve yalnızlık, tek olmaktan çok çokluk içinde yalnız başına kalmaktır.
Kırılmış bir kalp kadar acı veren başka bir hissiyat yoktur..
Özgürlük adına atılan her adım, koca bir devrimdir. İnsan, boyun eğmediği sürece tek başına bir liderdir.
Güven yaprak gibidir. Dalından düştümü tekrar yeşermesi mümkün olmaz.
Bir el olmalı insan hayatında, bir dokunuş. Yoksa nasıl çıkılır bu yorucu zor yokuş. Acıya karşı yoksa sağlam bir duruş, Düşersin dalından boşluğa; unutma bu hazin bir yokoluş!
Artık hayal, imkansızlıklar ülkesinde bir bez parçası !
İçimde ölenler de oldu, yeniden hayat bulanda. Hüznüde yaşayan oldu, mutluluğu delice hissedende. Ağlayanda oldu, çatlarcasına gülende.. Yani demem o ki çok sahne çekildi içimde ama bir film çıkmadı. Zor olan buydu işte ..
Paranın olduğu ortamda, insanlık adına hiçbir şey yoktur. Para bir oyundur, insana, insan olduğunu unutturur. Ve para; insanın yaşarken ölümüne sebep olur.
Gözü yükseklerde olanın, aklı hep aynı yerde kalır. Akıl yükseklerde olmadıkça, göz sadece bakmakla kalakalır. Gerçek bakış, gözden çok akla dayanır.
Ateşe dayanabildiğin kadar günah, acısı kadar da sevap işle. Kızgın karanlıklar çökmeden, sen kalkta kendine içten bir ihsan eyle.
Öyle biri olmalı ki insan hayatında, ondan öncekileri unutturmalı, ondan sonra olabilecek şeyleri hiç düşündürmemeli ..
İnsan, önce sevmeyi sonra zorda olsa silmeyi öğrenir. Aşka giden yolda, yelkenler zorda olsa indirilir. Acılar, bir düğüm gibi bir bir peşinden gelir. İnsan, acıyı aslında sevmekle öğrenir ..
Bazı insanlar bedensel engelidir, bazıları ise doğuştan beyinsel !
SOĞUK
Boşa kürek çekmek gibi bazı insanları sevmek. Hangi yöne çeksem hep aynı sonuç, hep aynı dirayet.
YALNIZLIK BENİM
Veresiye aşklara kapalıyım, beni bir ömür sevebilecek gelsin. Aşka uçarda düşer diye korkarım, beni, kendini bilen sevsin.
Umduğun kadardır hayat, ne bir eksik ne bir fazla. İçindeki sen kadardır aslında, sen nasılsan oda öyledir sana.
Bir söz gibi hayat, söylenmeden yaşanmaz. İçinde ki çakmak, ateş almadan yanmaz. Eğri sözden, doğru anlam çıkarılamaz. İnsan, gözünü açmadıkça doğru yolu bulamaz.
Çok konuşup çok şey bildiklerini savunan insanların yaptıkları tek şey "Dilsizlik Fırtınası"dır. Onlar , saatlerce konuşup seslerini kimselere duyuramazlar.
Yazamadığım zaman hayata tutunmakta zorluk çekiyorum. Bir yaprak misali, dalımdan düşüp sararıp soluyorum.
Hayat nedir? Hayat oluştur, Olması gerekenden çok, oldurulandır. Hayat aslında varedendir, Yok oluşlara inat, yeni bir serüvendir. Sana hergün yeni bir sayfa açan defterdir, İçindeki 'sen'dir, Ve hayat, içindeki benliğinle şekillenir. Yürüdüğün yoldur, Hayat, senin onu anladığın kadardır. Yaşadıkların ve yaşattıklarındır, Sen nasılsan odur, Hayat seninle vardır, Ve istediğin sürece seninle kalacaktır.
Bir rüya gördüm o gece. Elimde mutluluk, dilimde tek hece. Sanki bunlar çözülmeyecek bir bilmece, Dilim tutuk, kuramıyorum tek cümle. Gözlerim uzaklara dalıyor titrercesine. Bir çocuk çağırıyor beni sessizce. Gözlerim dalıp gidiyor o buğulu derinliklere. Bir uyanışla son buluyor ve yeniden canlanıyor bu donuk bedende. Bir çocuk vardı içimde. Yarım kalmış bir mutluluk vardı geçmişte, Ve tamamlıyordu rüyalar yarım mutluluğumu her gece her gece. Arta kalanlar dökülüyordu içimden, yalnız 3 hece, tek kelime..
Geçmişimi sildim, geleceğimi yazmaya başladım. Değerimi bilmeyenleri ben, bir bir camdan dışarı attım. Geriye kalanlarla destanlar yazmaya başladım. İçimde ki neferi ateşi, yanarken söküp boşluğa bıraktım.
Açılan her yeni bir sayfa farklıdır ancak defter hep aynı kalır. Unutulmak istenenler; onlar hep arka sayfalardadır. Kalem kağıt aynıdır, insanlar hep aynı. Sende ki bu defter ile, bilmem kaç yeni sayfa açılır !
Susmak, yenilmişliğin göstergesi değil, kazanmanın teminatıdır. Bunu anlayabilen insan, zaten çoktan savaşı kazanmıştır.
Bir gemim olsa okyanuslar asarım. Yalnızlıgımı atar, ufka yelken açarım. Mutlulugu gökyüzünde öten kuslarda ararım. Bir avuç mutluluk için, engel tanımam kaçarım.
Büyümek istemiyorum, verin çocukluğumu. Büyüdükce yitiriyorum o umudumu. Umut dolu yolculuğumun sonu mu bu? Görmek istemiyorum hicran dolu bu yolun sonunu.
Büyüdüm ama aklım hala o salıncakta ! Mühim olan salıncak değil, o mutluluğu yaşamaktı aslında.
Ben anlatırım da sen anlayabilir misin? Bendeki seni, ben gibi görebilir misin?
İki satırlık adamlardan roman yazma gönlünde. Kalemin tükenir, ucu gönlüne batar. Gönlün kanar, için yanar. Sonra olursun sende yalnız bir roman.
Ben dündüm, yarınımdan habersiz. Ben bugünüm, dünümden şikayetsiz. Ve ben yarınım, yarınlar hep kifayetsiz.
Ben aynaya bakarım, o bana bakar. Gülersem güler, ağlarsam ağlar. Kim demiş aynalar sana hep tepeden bakar. O ki içimde ki benleri, ben yapana dek dağlar.
Önemli olan düşmek değil, düştüğün yerden kalkabilmektir. Öyle düşmeler vardır ki onların sonu ahiretdir.
Yoruldum.. Neye, Kime Neden... bilmeden yoruldum. Belki yanılmaktan, inançların boşa çıkmasından, Belki de boşa değer vermekten, sonra üzülmekten. Kim bilir belki de yaşamaya değer insan bulamamaktan, Bulup da kaybetmekten, kaybedip de yıkılmaktan. En çok da gereksiz inanmalara sebep olan insanlardan. Hayattan. İçi boş bedenlerden. Yerine oturtulmayan kişiliklerden. Sayarak bitiremediğim yanılgılarımdan. Her şeyden, her kesten bir parça yoruldum.
Mutsuzluk benim, o aynadaki resmim. Baktıkça çizerim, kendimi resmederim.
Sınıflara ayrılmış bir toplum, gerilemeye mahkumdur. Çağdaş bir toplum, ancak birliktelikle kurulur.
Bazen seni anlayan tek insanın yine "sen" olduğunu anlarsın. İşte o zaman yalnız olduğunun farkına varırsın.
Mutluluk neydi? Mutluluk özgürlüktü. Keşkelere kapılmadan yaşamaktı. Gülebildiğince gülmekti. Doyasıya kahkalar atmaktı. Sonunu düşünmeden yaşamaktı. Belki de çocukluktu. Yarını düşünmemekti. Mutluluk umuttu, umut ise mutluluğa sebepti. Mutluluk dündü. Dünde artık geçmişti. Geçen mutluluk muydu? Mutluluk ... O artık yok muydu? ...!
Seven insan önce kalbe dokunmalı, tene değil ! Gel sen bende ki aşka bir değin. Aşk, onu tende arayanların işi değil. Aşka giden yolda, senin yol, yol değil.
Hatalarıyla yüzleşen insan cahilliğinden arınır. Hatalarıyla yüzsüzleşen insan ise insanlıktan yoksun kalır.
Her insan gibi ben de çocukken mutluydum. Yoksa mutluluğumu çocukluğumda mı unuttum?
Ne aradıysam tersini buldum. Kime sorduysam hep "bilmiyorum"u duydum. Kim ne yaşadıysa, suçlusu sadece ben oldum. Ben hergün defalarca vuruldum. İsyanlar çıksa da ben hep suskundum. Dalgalara içinde ben durgunluğumu korudum. Bazen mutlu ama en çokta buruktum. İnsanlar arasında ben hep kayboldum. Bunlardan artık çok yoruldum. En sonunda bu insanlar arasında boğuldum. Kalbim atıyordu ama beynen yoktum ... !
Basitlik bir tercihdir. Kalite ise doğuştan kazanılır..
Mutluluğu aşk da arayanlar ne de çok yanılırlar. Aşkı aşk yapan da "mutluluk" değil midir? Mutluluk sadece aşka için mi var? Aşık olmadan da mutlu olanlar var..
İnsanlar kusurlarını görmez, başkalarında ararlar. Başkalarını yargıladıkları kadar kendilerini yargılamazlar. İşte bu yüzden sadece yerlerinde sayarlar.
Kalbin konuşmuyorsa, sevmeyi çoktan bırakmış demektir ..
Uçmaya mecalin yoksa, nedir bu sende ki çaba. Kanat çırpamadıktan sonra uçmak istesen ne fayda.. Boşuna çareler arama, sende ki bu "sen" olduktan sonra !
Sevmek iyi hoş da, karşında ki anlamadıktan sonra boşa. Neye yarar ki uçmak, kalpte, konacak yer bulamadıktan sonra.
Sevmeyi bilmek kadar, silmeyide bilmeli insan. Yoksa nasıl durur böyle paramparça insan.
Aldatan insanı affetmek varsa eğer aklında, Yaz bir yere yeni bir hayal kırıklığını daha..!
Mutlu olmadıktan sonra paran çokmuş ne fayda! Mutluluk yoksa neye yarar paran bu dünyada ?
Bir ben var içimde, beni benden alan. Hayallere batırıp, rüyalara daldıran.
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin, Kaşığı eline almadan, sen yemek yiyebilir misin?
Susmak zordur, her insan üstesinden gelemez. Boşa kürek çekmeye alışan insan susarak konuşmayı beceremez.
Konuşmaktan çok susmayı, Bağırmaktan çok sessiz kalmayı, Ve en çokta çok biliyorken az konuşmayı sevdim. Konuşmaktan çok susarak yaşamayı bildim. Bağırmaktan çok sessiz kalmayı seçtim. Ve çok konuşarak çok şey bildiğini düşünenlere inat, Ben hep az konuşmayı bildim. Ve ben kendim olmayı seçtim. Olmak istediğim yerden çok, olduğum gibi davranmayı bildim.
Sövüyorum bazen doyasıya. Konuşmak yetmiyor anlamayana. Usulca susuyorum ara ara, Cahile tonlarca laf etsende boşa..
Hayat bir yapboza benzer. Aslında her parçası çok şey ifade eder. Ve bir parçanın eksikliği, koca hayatı mahvetmeye yeter.
Hayatta herşey olabilirsin.. Ünlü olabilirsin, Ve ya çok fakir.. Çok varlıklı da olabilirsin, Ve ya çok muhtaç.. Ya da ne olduğunu hiç bilemezsin, Öyle yuvarlanıp gidersin. Ama önemli olan tek birşey vardır ki, Oda ne olduğun değil, nasıl olduğundur. Neyin olduğundan çok, Ne şekilde doğru olduğundur. Ve nihayetinde ne olduğunu unutan adam, Neleri olsada boştur... !
Sevdiğim insanların sayısı kadar, sövdüğüm insanların sayısıda artmakta. Sevmek kadar sövmekte güzel aslında, sövülen hakediyorsa.
Ayrılıklarda güzeldir, sonunda kavuşmak varsa eğer...
Beni güldüren şey, Adamlıktan dem vurmayan insanların, adamlıktan bahsetmesiydi. Yüzlerindeki o sahtelik, görülmeye değerdi.
Bazı insanlar hasretle anılır, Bazıları ise sövülüp sayılarak ..!
Kimi seversen sev, birgün kalbin kırılacak. Aşk bir oyun misali, elbet birgün herkes vurulacak.
Yalnızlığı seviyorum. Çünkü bir tek onun sahtesi yoktur. Ve yalnız olduğumda biliyorum ki, Kaybedecek hiçbirşeyim yoktur.
Kaybedişlere sebep olan gereksiz inanmalardır. Gereksiz inanmalara sebep olan ise lüzumsuz insanlardır.
Hep çocuk kaldı yüreğim,
Herşeyi uçlarda yaşadım.
İnsan, hayatta en çok sevmeleriyle pişmanlık duyar. Ama en çokta sevmeleriyle mutluluğu yaşar. İşte bu anlamsız çelişki, tarif edilemez.
Ateşe barutla yaklaşmak gibiydi seni sevmek. Ne sana yaklaşabildim, ne de seni sevebildim.
İnsan, insanlığını unuttuğu vakit, kendi içinde bir insanı öldürür. Her öldürmede kendine koca bir mezar ördürür. Ve en sonunda da o mezara kendini gömdürür.
Geçmişe bir sünger çekemezsen, geleceğe umutla bakamazsın. Umut dolu gelecek için, çamur dolu yolda yol alamazsın.
Benliğini kaybetmek istemiyorsan, kendin olmaktan vazgeçme. Senden daha iyi değildir o özendiğin kimse.
Herşey gibi fazla değer, İSRAFA girer..
Hayatın garip yanlarından biri de, Sevgiden hiç dem vurmamış insanların, sevgiden bahsetmesidir. Bu, görmeyen bir insanın, "gördüklerimi anlatabilirim" demesi gibidir.
Sevmek zordur, her beden kaldıramaz. Sevmeyi bilmeyen adam, kendini adamdan sayamaz.
Öğrendim ki, bir insanı sadece sevmek yetmiyormuş. Aslında ona da sevebilmeyi öğretmek gerekiyormuş !
Çocukluğumu özledim..
Aslında hiç olmayan birini sevmek, hiç görmediğin bir yeri anlatmak gibiymiş. Bunun acısı tarif edilemez..
İnsanın geçmişini en iyi gözler anlatır. Geçen geçmiştir ama gözler hep aynı kalır.
Bazen o kadar mutsuz olur ki insan, gökten damla damla mutluluk yağsa bir tanesi denk gelmez.
Onca kalabalık arasında tek ben miyim yalnız olan. Yoksa onca kalabalık arasında tek ben miyim yalnız olduğunun farkına varan.
Mutluluğun formülü yoktur, yolu çoktur. Bazen iki çift söz, bazense iki tatlı gülüş mutlu etmeye ve mutlu olmaya yeter.
Çınar olmak kolay değildir. Önce fidan olmayı başarabilmek gerekir.
Yeni bir bebek doğduğunda, şu 5 kelimeyide fısıldamalı kulağına: "Acılarla dolu dünyaya hoşgeldin bebek"
Gönlü sende olmayan insanı, bırak gitsin. Aklı sende olmayan insanın, bedeni senle olsun ister misin?
Kaybetmek nedir hiç bilmedim.. Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim, Hepsi o kadar.
Susmak, bazen en etkili silahtır. Anlayabilene çok şey anlatır.
İnsanlar, yapabildikleri kadar özgür, özgür oldukları kadar da cesurdur.
Hayatınızdan çıkan her insan, ağaçtan düşen bir meyve gibidir. Üzülmek yersizdir, Çürüyen meyve zaten düşmeye meyillidir !
Sitem etme ey gamlı gönlüm, Daha görecek günler var. Dalıp uzaklara gitme gönlüm, Yarınlarda hep bir umut var.
İstediğin birşey için savaşmaktan korkma. Unutma ki bir bahçivan 1 gül için onca toprakla boğuşur. Ve sonunda elde edilen gül ile mutluluğa kavuşur.
Size mutluluğu yaşatan insanlar, gün gelir hüznüde yaşatabilir. Önemli olan mutluluk kadar hüznü de yaşamaya değecek insan bulabilmektir.
İnsan, düşündüğü sürece yaşar. Yaşadığı sürece de engelleri aşar.
Çocuk olmak nedir? Çocuk olmak mutluluktur. Çocuk olmak özgürlüktür. Yüreğinde acı hissetmeden yaşamaktır. Çocuk olmak, hayata sıkı sıkı sarılmaktır. Düşüp yaralandıktan sonra yine gülerek ayağa kalkabilmektir. Çocuk olmak zaferdir. Her oyunun sonunda kazanmaktır. Kaybetmek yoktur çocuk olana. Çocuk olmak, yüzde hep tebessüm taşımaktır. Ve nihayetinde çocuk olmak, yaşamaktır. Varolmanın en güzel yanıdır.
İnsan, düşünebildiği kadar insandır.
Kolay değildir; Herşeyiyle inanıp güvendiğiniz insanın buna hiç değmediğini görmek !
Her insan mutlu olmak ister. Her mutluluğa da hep bir gölge düşer. Mutluluk sadece bir yıldırım gibi, düşeer ve gider.
Belki de hayatımızda ki en büyük yanılgımız, yanlış kişilere inanmaktı. Ona harcanan zaman ise, o en büyük kayıptı !
Hayat, dört tarafı yalanla kaplı bir kara parçası. Bense o tek tarafında yanan bir çıra parçası.
Bir yastıkta yaşlanmalı insan, Her yastıkla değil ...
Dua ile açılan her kapı hayırlıdır.
2 kuruşluk dünya için, gayret üstüne gayret. Yoktur Rahmana edep, hayret üstüne hayret !
Hayale gücü yetmeyen insanlar sadece DUA eder. İşte o herşeye yeter.
Ağırlaştı birden yalnızlığım. Dokunsalar ağlayacağım. Derin hülyalara daldı bakışlarım Çekin çıkarın beni, boğulacağım.
Kiminin cepleri zengin, kiminin ise sadece gülüşleri.
İman hayattır.. ♥
Biri mutlu iken diğeri üzülüyor,
Hayat işte, herkes kendi yağında kavruluyor..
Biri mutlu iken diğeri üzülüyor,
Hayat işte, herkes kendi yağında kavruluyor..
Yaptıklarının bir anlamı yoksa, Hayatı sadece anlamsızlıklar üzerine kurmuşsun demektir.
Hayatta en kötü şey, Bir insanın, insanlığını unutmasıdır ..!
Kaybetmeyi, ahlaksız bir kazanca tercih et. Kayıp gelir geçer de, ahlaksız kazancın ızdırabı... O ömür boyu sürer !
Dilde sessizlik, kalpte çaresizliktir yalnızlık...
Başkalarının çizdiği çizgiden gitmek, kendi özgürlüğünüzü kısıtlamaktır. Özgürlüğü kısıtlanan insan, koyun sürüsünden de farksızdır.
Bir insan sevildiği kadar iyi, nefret edildiği kadar kötüdür.
Sürekli hakaret yağdıran insanları takmayın, Boş tekneden çok ses çıkar
Masada kalan yarım bardak çay gibiyim artık, Bekledikçe soğuyorum, boşalıyorum hayattan...
Yüzünün kirliliğini, aynaya bakarak temizleyemez insan !
İnsanlar bu hayatta önce güvenmeyi, sonra pişmanlık duymayı öğrenir. !
İnsanlar, gitmeleriyle bir boşluk yaratır, Gelmeleriyle o boşluğu kanatır.
İnsanlar kendinilerini güldürenlerden çok ağlatanları sever durur. İşte bu yüzden hep kaybedenlerden olur.
Sevilmeyi hakedecek insanlar için yaşamak gerçekten değerlidir.
Artık insanlar parçaları kaybolmuş puzzle gibi. Kiminin beyni, kiminin kalbi, kiminin ise İNANACI kaybolmuş..
Her kadına bakan erkek, bir kadına muhtaç kalır. Bir kadına bakan erkek ise her kadını kendine hayran bırakır.
Çok derdim var benim,
Çok Umudum var benim,
Çok dostum var benim, hep sırtımdan bıçaklayan .. !
Hayatı yaşamayı bilirseniz, gerçekten mutlu olabilirsiniz.
İnsan bir şey istiyorsa, onun zorluklarına katlanmalı. Zorluğu olmayan istekler, sadece istekle kalmalı.
Hainlik bu , nereden geleceği belli olmaz.
Ölüm çare değil, sadece aldanıştır.
Bazı şeyler nedensizdir AMA bedelleri ağırdır..!
Küçükken tek dostumuz oyuncaklarımızdı. Büyüdük, dost olacak bir oyuncağımız bile kalmadı!
Ömür geçiyor bak yavaş yavaş, İçini sarmadı mı korku, endişe, telaş ? Boşadır bu döktüğün yaş. Ölüm yakındır, Ellerini ALLAH'a aç.
Bir zamanlar eğlendiğin yer, Bir bakmışsın sana mezar olmuş. Zamanın telafisi, Her yerde kaybolmuş!
Telafisi olmayan hatalar işlemeyin, İzahı zordur .. !
Sen sadece gülümse, bırak onlar merak etsinler.
Büyüme küçüğüm büyüme, Hayatın zorluğunu omuzlarına yükleme...
Bazı şeyler çabuk biter.. Mutluluk gibi.
Annem, dünyanın en güçlü insanıydı. Yorgun gözlerle bakarken bile gülebiliyordu.
İnsan en çok çocukken mutludur ve mutluluk büyüdükçe yok olur..
Aslında tek hatamız, büyümektir belkide. Anlamadan, bilmeden...
Hayat dediğin bir hazine, Sanma ki herkes seninle, Halin nicedir kime ne, Bu dünya sadece yaşamayı bilene!
Hayatın perdesi çökmüş gözlerime, Ömrüm kapalı geçiyormuş meğer Yoksun bir hayat sürüyormuşum, Unutulmaya değer her şeyi unutmuşum!
İçindeki çocuğu daima yaşat, Çünkü hayat çocuk olana güzel..
Zalimliğe baş kaldırmazsanız, ileride kaldıracak bir başınız kalmaz.
İnsan garip bir varlıktır, Hep canını yakan insanları sever durur.
Bu gecede yorgunum hayat, Belki insanlara, belki kendime. Belkide hep mutlu görünmek için çalışmaya,
Küskünlüğüm hayata değil, içindekilere ..
Anlatacak çok şeyi olan ve anlayacak kimsesi olmayan bir insanım. !
Aşkın gerçek yüzü AYRILIKTA belli olur.
" Kilometrelerce uzaklıktaki birinin verdiği mutluluğu, burnunun ucundaki insanlar veremiyor.. "
Bir köpeğin dostluğu, bir insanın dostluğundan iyidir ..!
İnsanlar kalpleriyle beyinlerini aynı anda taşımaya kalkıyorlar. Boşuna uğraşmayın, kalkmaz..
Hayat ikiye ayrılır aslında: Güçlü ve güçsüz... Hepsi bu kadar.
Hayat... Birgün eğlendiğin yerin yanı başında çalar ömrünü. Ve öyle amansızdır ki, göremezsin önünü.
Aslında hayatı zorlaştıran tek şey, gereksiz yasaklar ve aldanışlar değil midir ?
Bir yanda koca istanbul, bir yanda ben.. İşte Benim Yalnızlığım . . .
Önemli olan çok yaşamak değil, az yaşayıp çok şeyi başarabilmektir..
Küçük bir çocuk olsam, dalsam hayallere, Hiç çıkmasam ordan, sürse mutluluğum...
Aslında insanı mutsuz eden, mutlu değilken mutlu görünmek olur!
Mutluluğu parada bulanların mutluluğu para bitinceye kadardır !
Kürtajı yasaklamak için çok geç kalınmış olmalı, zira bu kadar geri beyinli insanın dışarıda ne işi olur ?
Mutluluğu parada bulanların mutluluğu para bitinceye kadardır !
Hayat, kimine gerçek sanılan hayatta kimine ise gerçek olan hayatta cennet olur.
Yokluğun... Beni hiç yalnız bırakmayan tek şeydi.
Gerektiğinde cebindeki tek kuruşunu bile harca Ama başkasının istekleri doğrultusunda şerefini harcama .!
Beynini iki bacağı arasında çalıştıranlar, çalıştırdıkları yerden öteye gidemezler . . !
Asıl hayat, gerçek sanılan hayattan sonra başlayacak. Ve gerçek sanılan hayatın telafisi asıl hayatta pek mümkün olmayacak !
Gerçekte yaşamadıkça seni, şiirlere yazmamın ne anlamı var!
İstediğin kadar uzağa git, Sen hep baktığım yerdesin.
Mutluluk geçmişte kaldı belkide, Bir daha hiç geri gelmeyecekmiş gibi . .
MUTLULUK
Her gidiş bir vazgeçiştir, Bazen sonu olmayan.
Herkes dürüst insan arıyor ama kimse dürüst insan olma çabasını göstermiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder