Senin Kalemin, Senin Hikayen

Hayat, sana sunulmuş boş bir defterdir.
Bunun içini nasıl dolduracağın senin seçimindir.
Okumaya değer romanlarda yazabilirsin,
Toz toplamaya mahkum hikayelerde.

- Müslüm Göyce

Kalbin Aynası Gözler

Seni seviyorum deme. Sadece gözlerime bak. Ben anlarım.

- Müslüm Göyce

Hayatı Cilalamak

Hayat, ayakkabı gibidir. Herkes onu boyayabilir.
Hayatı renklendirmek, anlamını ona yakışır şekilde yaşamak gerekir.
Bunada ayakkabıya cila yapmak diyoruz.


- Müslüm Göyce

Adı 'Aşk'tı.

Dikenleri vardı.
Sevince batardı.
Aşk dayanmaktı.
Dayanmaksa onu yaşamaktı.
Çocuk yanımdı.
Sevdikçe coşardı.
Öyle biriydi.
Adı aşktı.

- Müslüm GÖYCE

Aşksızlar 2

Seversin sevmez.
Gel dersin, gelmez.
Aşk desen nedir bilmez.
Ama sorsan anlatır, hiç üşenmez!

- Müslüm Göyce

Aşksızlar

Yaşayan var mı bilinmez.
Gözlere sorsan "gördüm" demez.
Aşkı sorsan bilen yok!
Ama aşığım diyen her zaman çok!

- Müslüm Göyce

Güldür Güldür Show Dün Gece Bombasını Patlattı.

Her insanın kendini gülmekten alamadığı bir olay, konu veya durumlar vardır. Benimde kendimi gülmekten alamadığım, izlerken ağzımın kapanmadığı ve gülmekten çenemin ağrıdığı bir program var: "Güldür Güldür Show."

Samimi insanların bir araya gelip oluşturduğu bu şahane program tam bir kahkaha matinesi gibi. Oluşturdukları her karakter ayrı bir samimilik ve komiklik barındırıyor. Hal böyle olunca insan da kendini gülmekten alamıyor. Bir program nasıl bu kadar komik olabilir sorusuna milyon kere cevabımdır Güldür Güldür Show. Eminim ki her seyircinin bir favori oyuncusu vardır. Benim favori oyumcum kuşkusus Aylin Kontante'dir.


Gerek çocuk taklitleriyle, gerekse çok beğenerek izlediğim ve gülmekten kendime engel olamadığım "Burcu Ağa" karakteriyle ekranda yıldız gibi parlıyor. Onu Burcu Ağa karakteri ile bütün gün boyunca sahnede izlesem eminim ki sıkılmam. Yaptığı şiveler o kadar iyi seyirciye geçiyor ki insanlar kendini gülmekten alamıyor. 
Göstermelik silahı, giyimi kuşamı ve şivesi ile tam bir hırçın kadını canlandıran Aylin Kontante, eminim ki bu karakteri ile hafızalara kazınacaktır. Şunu itiraf etmeliyim ki: onu izlemekten büyük keyif alıyorum. Yolu açık bir oyuncu.

 Güldür Güldür Show'dan bahsetmişken Alper Kul'u es geçmek olmaz. Onunda "Basmışım amino asidi taş giyim" sözleri ile hayat verdiği karakteri ile tanıyoruz. Daha bir çok komik karakterler ile seyirci karşısına çıkan Alper Kul'u gerek mizahı gerekse tane tane konuşmalarıyla tanıyoruz. Büründüğü her karaktere ayrı bir hayat veren ve programa canlılık katan Alper Kul'u her zaman ekranlarda görmekten büyük kıvanç duyduğumu bildirmek isterim.

Gel Gelelim Onur Buldu ve Rüştü Onur Atilla'ya. Onlardan beraber bahsetmek istedim ve bunun sebebi ise onları bir elmanın iki yarısı gibi görüyorum. Gerçekten beraber oynadıkları skeçler ayrı bir güzel ayrı bir heyecanlı oluyor. İşlerinde son derece başarılı, hayat verdikleri karakterlerle kendilerini izleten bir yapıları var. Onlara sahne adları ile yani Bilal ve İbrahim olarak hitap etmek istiyorum. Bilal'in üzerinden genelde kısa boylu olmasından dolayı şakalar yapılıyor. Kendisi küçük, oyunculuğu büyük bir insan. 
İbrahim ise, fiziğine aldırmadan 0 ego ile her karaktere hayat veren ve işini büyük bir ustalıkla yapan bir oyuncu. Her ikisininde yolu çok açık ve ekranlarda görmekten büyük sevinç duyuyoruz.

Gel gelelim Güldür Güldür Show'un yaşı olmayan teyzelerine. Onları izlerken gülmemek mümkün değil. Yaptıkları haraketlerle seyirciyi alan, gülme krizlerine sokan bir performansları var. Sürekli ekranlarda görmek istediğimiz tiplemeler bunlar. Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum.

Güldür Güldür Show'dan bahsetmişken ALİ SUNAL'dan bahsetmemek olmaz. Büyük üstad Kemal Sunal'ın arkasından bıraktığı en büyük izlerden; oğlu Ali Sunal. 
Bir çınar ağacı gibi o kocaman gölgesi ile oyuncularının başında onlara destek çıkan ve onların yollarında yürümesi için aracı olan usta bir insan. Kimin oğlu olduğunu iyi gösteriyor ve ona bakarken Kemal Sunal'ı anımsıyor ve hatırlıyorum. Buradanda saygıyla anmak istiyorum.
Güldür Güldür Show'u bizlerin karşısına çıkaran ve izlememize vesile olan Ali Sunal'a teşekkür ederim ve burada yazımı sonlandırmak isterim.







Zaman ayırıp okuyan herkese teşekkürü bir borç bilirim.
Güzelliklerle kalın.

Müslüm GÖYCE